Twin Ne Demek? Twin Kelimesi Türkçe Anlamları Unicorn Ne Demek? Unicorn Kelimesi Türkçe Anlamları Upgrade Ne Demek? Upgrade  Kelimesi Türkçe Anlamları This Ne Demek? This Kelimesi Türkçe Anlamları Swordsman Ne Demek? Swordsman Kelimesi Türkçe Anlamları Sponsor Ne Demek? Sponsor Kelimesi Türkçe Anlamları

İngilizce’nin en temel gramer kalıplarından birisi olan Present Continuous Tense, basit gözüken ama aslında çok kolay karıştırılabilecek bir kalıptır. Örnekler vererek ve tüm cümle kalıplarının üstünden geçerek anlatacağımız için bu konuyu iyice kavrayabileceksiniz. Present Continuous Tense en çok “Simple Present Tense” kalıbıyla karıştırılır. Çünkü ikisi aslında birbirine çok yakın zamanlardır. Bu dersimizde “Present Continuous Tense”in tüm detaylarını işleyeceğiz. Present Continuous Tense nedir? Nerede kullanılır? Ne zaman kullanılması gerekir? Nasıl kullanılır ve cümle kalıbı nasıldır? Simple…

İngilizce sebzeler tıpkı İngilizce meyveler gibi çok sık ihtiyaç duymayacağımız ancak bilmemiz gereken kelime gruplarından birisidir. Dünya genelinde en popüler ve lezzetli sebzelerden bazıları soğan, mısır, patates, domates, havuç, patlıcan ve lahanadır. İngilizce Sebzeler Sebzelerin, Türkçe karşılıklarını ve telaffuzlarını harf sırasına göre bu başlık altında bulabilirsiniz. İngilizceTürkçeTelafuzBeanFasulyeBiinBroccoliBrokoliBrokoliBroad BeanBaklaBırod BiinGumboBamyaGumboPeaBezelyePiTomatoDomatesTomeytoMallowEbegümeciMelovArtichokeEnginarArtiçokCarrotHavuçKerıtSpinachIspanakSipiniçMarrowKabak (Yeşil)MarıvCauliflowerKarnabaharKaulıfılavırAsparagusKuşkonmazAsparagısCabbageLahanaKebıçLettuceMarulLetısCornMısırKornBeetPancarBiitPatatoPatatesPıteytoEggplantPatlıcanEkpılantLeekPırasaLiikGarlicSarımsakGarlikPurslaneSemizotuPursileynOnionSoğanOniınTurnipŞalgamTürnipCressTereKıresRadishTurpReydişBrussel SproutBrüksel LahanaBrusel SıprautCeleryKerevizSeleriyMushroomMantarMaşrum İngilizce Sebzelerin Resimleri ve Örnekleri Örnekler hiç şüphesiz ki öğrenme ve uygulama noktasında bizlere avantajlar sağlamakta. Örnek cümlelerimizi inceleyerek kelimelerin kullanımı ile…

done (sıfat) Bitmiş, sona ermiş After you finished your last two articles, you are done for today. (Son iki makaleni de bitirdikten sonra, bugünlük işin sona eriyor.) This assignment must be done until first week of the next month. (Bu ödev gelecek ayın ilk haftasına kadar bitmiş olmalı.) I don’t think it will be done in an appropriate way. (Bunun uygun bir yolla sona ereceğini sanmıyorum.) Pişmiş How would you like your steak? Well done,…