Boost ne demek?

boost (isim)

  1. yardım, destek
  • Mike gave her a boost over the fence.
    (Mike ona çitin üzerinden bir destek verdi.)
  • Without a major boost in tourism, the economy will suffer even further.
    (Turizme büyük bir yardım olmazsa ekonomi çok daha kötü bir duruma gelecek.)
  • If I give you a boost, could you reach the window?
    (Eğer sana destek verirsem pencereye yetişebilir misin?)
  • Student: What does boost means?
    (Öğrenci: Boost ne demek?)

    Teacher: Boost means support.
    (Öğretmen: Boost destek demektir.)

boost (fiil)

  1. iterek kaldırmak (boost up)
  • If you boost me up, I can just reach the window.
    (Eğer beni iterek kaldırırsan pencereye ulaşabilirim.)
  • If you boost him up, he can just reach the top of the shelf.
    (Eğer onu iterek kaldırırsan rafın en üstüne ulaşabilir.)
  1. yükseltmek, arttırmak, katlamak
  • We need a big win to boost our confidence.
    (Özgüvenimizi yükseltmek için büyük bir galibiyete ihtiyacımız var.)
  • A ten-minute power nap can boost your productivity.
    (Bir on dakikalık güç şekerlemesi üretkenliğini arttırabilir.)
  • You boost my mood everytime we talk.
    (Her konuşmamızda modumu yükseltiyorsun.)

Boost ile Benzer Kelimeler

  • Heave
  • Heft
  • hoist
  • jack (up)
  • upheave
  • consolidate
  • deepen
  • enhance
  • heighten
  • intensify
  • magnify
  • redouble
  • step up
  • strengthen
  • abetment
  • aid
  • assist
  • support

Boost ile Zıt Anlamlı Kelimeler

  • abate
  • moderate
  • drop
  • lower
  • hindrance

Yorum Yaz

Akıcı İngilizce Konuşmaya Hazır Mısın? 3 Ayda İngilizce Öğren!
57 SAATTE AKICI İNGİLİZCE