low (sıfat)

  1. Alçak, az, düşük, alt, ucuz
  • She bought this skirt at a low price.

(O bu eteği düşük bir fiyata satın aldı.)

  • This chair is too low for her.

(Bu sandalye onun için çok alçak.)

  • I saw this computer at the mall. The price tag was not low.

(Bu bilgisayarı alışveriş merkezinde gördüm. Fiyat etiketi düşük değildi.)

  1. Zayıf, güçsüz, kısa
  • The battery is low that’s why the laptop doesn’t work.

(Batarya zayıf bu yüzden laptop çalışmıyor.)

  • The chance of snow is low.

(Karın yağma ihtimali zayıf.)

  • The rain is too low.

(Yağmur çok zayıf yağıyor.)

  1. Yavaş, alçak ses
  • The woman spoke in a low voice

(Kadın alçak sesle konuştu.)

  • Please talk to me in a low voice.

(Lütfen benim yavaş konuşun.)

  • Don’t make a noise here! Please talk in a low vioce.

(Burada gürültü yapmayın! Lütfen alçak sesle konuşun.)

Video: Low Ne Demek?

Low Kelimesi ile Eş Anlamlı Kelimeler

  • Abject
  • Down
  • Modest
  • Depressed
  • Level
  • Inferior