remove (fiil)

  1. Kaldırmak, sökmek, çıkarmak
  • Dylan removed his jacket and put it on the couch.

(Dylan ceketini çıkartıp koltuğa koydu.)

  • You should carefully remove your bandage.

(Sargını yavaşça çıkarmalısın.)

  • She yelled him to remove his hand.

(Elini kaldırması için bağırdı.)

  1. Ortadan kaldırmak, sona erdirmek
  • Please clean the kitchen after you remove the plants.

(Lütfen bitkileri ortadan kaldırdıktan sonra mutfağı temizle.)

  • The show was removed after last night’s episode.

(Dün geceki bölümden sonra dizi sona erdirildi.)

  1. Yerinden etmek, görevden almak
  • We must remove the king.

(Kralı yerinden etmeliyiz.)

  • I was removed by my boss two years ago.

(İki sene önce patronum tarafından görevden alındım.)

  1. Ameliyatla almak
  • The doctor can remove the tumor before it gets dangerous.

(Tehlikeli bir hal almadan önce doktor tümörü ameliyatla alabilir.)

Remove Kelimesinin Diğer Sözcüklerle Kullanılmasıyla Ortaya Çıkan Fiiller

  • Remove the skin: Kabuğu soymak
  • Remove dirt: Temizlemek
  • Remove nail polish: Ojeyi çıkartmak
  • Remove the burden: Yükü almak

Remove Kelimesi ile Eş Anlamlı Kelimeler

  • To detach
  • To separate
  • To pull out
  • To withdraw
  • To get rid of