remove (fiil)
- Kaldırmak, sökmek, çıkarmak
- Dylan removed his jacket and put it on the couch.
(Dylan ceketini çıkartıp koltuğa koydu.)
- You should carefully remove your bandage.
(Sargını yavaşça çıkarmalısın.)
- She yelled him to remove his hand.
(Elini kaldırması için bağırdı.)
- Ortadan kaldırmak, sona erdirmek
- Please clean the kitchen after you remove the plants.
(Lütfen bitkileri ortadan kaldırdıktan sonra mutfağı temizle.)
- The show was removed after last night’s episode.
(Dün geceki bölümden sonra dizi sona erdirildi.)
- Yerinden etmek, görevden almak
- We must remove the king.
(Kralı yerinden etmeliyiz.)
- I was removed by my boss two years ago.
(İki sene önce patronum tarafından görevden alındım.)
- Ameliyatla almak
- The doctor can remove the tumor before it gets dangerous.
(Tehlikeli bir hal almadan önce doktor tümörü ameliyatla alabilir.)
Remove Kelimesinin Diğer Sözcüklerle Kullanılmasıyla Ortaya Çıkan Fiiller
- Remove the skin: Kabuğu soymak
- Remove dirt: Temizlemek
- Remove nail polish: Ojeyi çıkartmak
- Remove the burden: Yükü almak
Remove Kelimesi ile Eş Anlamlı Kelimeler
- To detach
- To separate
- To pull out
- To withdraw
- To get rid of