fever (isim)

  1. Ateş
  • Jacob has got a slight fever. Doctor says that he needs to rest.
    (Jacob’ın hafif ateşi var. Doktor dinlenmesi gerektiğini söyledi.)
  • The first symptoms of coronavirus disease are fever, cough, and headaches.
    (Koronavirüs hastalığının ilk belirtileri ateş, öksürük ve baş ağrısıdır.)
  • If you have a fever you should drink a lot of water.
    (Eğer ateşin varsa çok su içmelisin.)
  • Jessica’s fever goes down for a while but then comes back up again every night.
    (Jessica’nın ateşi bir süreliğine düşüyor ama sonra her gece tekrar yükseliyor.)
  • Student: What is the meaning of fever?
  • (Öğrenci: Fever ne demek?)
  • Teacher: Fever means fire.
  • (Öğretmen: Fever ateş demektir.)
  1. Heyecan, telaş
  • Election fever is all around the country right now.
    (Seçim heyecanı şu anda ülkenin her yerinde.)
  • Because of the final match, we are in the grip of football fever.
    (Final maçı nedeniyle futbol heyecanı içindeyiz.)

Fever Kelimesinin Diğer Sözcüklerle Kullanılmasıyla Ortaya Çıkan Yapılar

  • Get a fever: Ateşi olmak
  • One’s fever go up: Ateşi yükselmek
  • Reduce fever: Ateş düşürmek
  • Bring down the fever: Ateşini düşürmek
  • Yellow fever: Sarı humma

Fever Ne Demek? Fever Kelimesi ile Benzer Anlamlı Kelimeler

  • Temperature
  • Shivering
  • Delirium
  • Fire
  • Fervor
  • Heat
  • Turmoil

Fever Ne Demek? Fever Kelimesi ile Zıt Anlamlı Kelimeler

  • Frigidity
  • Dullness
  • Calmness
  • Chill
  • Freeze
  • Peace
  • Calm
Akıcı İngilizce Konuşmaya Hazır Mısın? 3 Ayda İngilizce Öğren!
57 SAATTE AKICI İNGİLİZCE