Kategori

Ne Demek?

Kategori

sing (fiil) Şarkı söylemek, söylemek, şiir okumak My son is singing now at the school concert. (Oğlum şu anda okul konserinde şarkı söylüyor.) When her favorite singer sings a song, she almost screams. (Onun en sevdiği şarkıcı şarkı söylediğinde neredeyse çığlık atar.) Alice loves to sing when she is having shower. (Alice duş alırken şarkı söylemeyi sever.) Şakımak, ötmek, vızıldamak Our canary is singing every morning. (Kanaryamız her sabah ötüyor.) He is singing like a…

senorita (isim) Bayan, genç, kadın Senorita Martin goes to her woman meetings. (Bayan Martin, kadınlar toplantısına gidiyor.) What do you want Senorita? (Ne yapmak istersiniz bayan?) Today is a big day. The Senoritas will make a big decision for their future. (Bugün büyük gün. Kadınlar kendi gelecekleri için büyük bir karar alacaklar.) Could you give me your name Senorita? (İsminizi söyler misiniz hanımefendi?) Genç kadın, bekar Do you have a plan for tomorrow? Senoritas will…

sadist (isim) Sadist, elezer, acı çektimekten (özellikle cinsel anlamda) hoşlanan kişi Lily has a psychological disorder named sadism. She gets pleasure from hurting people around her. (Lily’in sadizm denilen psikolojik bir rahatsızlığı var. O, etrafındaki insanlara acı çektirmekten keyif alıyor.) My grandfather was a sadist person and he was literally torturing my grandmother. (Büyük babam sadist bir insandı ve büyükanneme resmen eziyet ederdi.) Alan’s sister is sadist but she still can’t accept it. (Alan’ın kız…

respect (isim) Saygı, hürmet, itibar I respect the elderly people. (Yaşlı insanlara saygı duyarım.) Marrie certainly deserves our respect. (Marrie kesinlikle saygımızı hak ediyor.) In these days, nobody respects each other. (Bu günlerde kimse birbirine saygılı değil.) İlgi, alaka, hatır With respect to these papers, I think the best thing is to hide them. (Bu kağıtlarla ilgili olarak, sanırım en iyi şey onları saklamaktır.) With respect to school works, Mrs. Marry knows more than anyone…

PR (isim) (Public Relations); halkla ilişkiler, şirket tanıtımını içeren kamu ilişkileri yardımı PR is important in the movie industry because every movie needs to have good publicity. (PR, film endüstrisinde önemlidir çünkü her film, iyi bir tanıtıma ihtiyaç duyar.) When I told him my ideas, he suggested that I get in touch with a PR consultant. (Fikirlerimi ona anlattığımda bir PR danışmanı ile iletişime geçmemi önerdi.) (Personal Record); kişisel rekor Some contestants ran their PR…

pride (isim – fiil) Gurur, haysiyet, övünç, şeref (isim) I may have no wealth but I still have my pride. (Servetim olmayabilir hala gururum var.) My son is the pride of the family. (Oğlum, ailemizin gururudur.) His mother has too much pride. (Onun annesi çok gururludur.) Gurur duymak, iftihar etmek, övünç duymak I take pride in my niece. (Yiğenimle gurur duyuyorum.) Josh’s parents are hurting his pride with their accusations in these days. (Josh’ın ailesi…

Akıcı İngilizce Konuşmaya Hazır Mısın? 3 Ayda İngilizce Öğren!
57 SAATTE AKICI İNGİLİZCE