Kategori

Ne Demek?

Kategori

Twin Türkçe ne demek? Twin (sıfat) Çift My grandfather is an airforce veteran and once he had fly with a helicopter with twin rotors back in Vietnam War.(Büyükbabam bir hava kuvvetleri gazisiydi ve bir zamanlar Vietnam Savaşı’nda çift rotorlu bir helikopterle uçmuştu.) This brand new 2021 modal hybrid cars produced with twin engines. One of these motors is internal combustion engine, other one is electrical engine.(Bu yepyeni 2021 model hibrit otomobiller çift motorlu üretildi. Bu…

Unicorn Türkçe ne demek? unicorn (isim) Tek boynuzlu at He soon arrived at the magic wood, and asked a deer where he might find the unicorn(Kısa süre sonra sihirli ormana geldi ve bir geyiğe tek boynuzlu atı nerede bulabileceğini sordu.) Last night I have seen a dream which I flied in the back of a pink unicorn.(Dün gece rüyamda pembe bir tek boynuzlu atın sırtında uçtuğumu gördüm.) She is crying because her mother doesn’t buying…

Upgrade Türkçe ne demek? Upgrade (fiil) Bir üst modele geçmek, geliştirmek, artırmak, terfi ettirmek The paper company also uses green technology to upgrade their facilities and manufacturing processes.(Kağıt şirketi ayrıca tesislerini ve üretim süreçlerini geliştirmek için yeşil teknolojiyi kullanıyor.) He’d used the excuse of HQ moving to Miami a year before to upgrade everything in the room.(Odadaki her şeyi yükseltmek için merkezin bir yıl önce Miami’ye taşınması bahanesini kullanmıştı.) To make these upgrades, you must…

This Türkçe ne demek? This (sıfat) Bu, yakın geleceğe/geçmişe ait, işbu, buradaki, şu, malum, bu kadar, bunu Our lesson this week has been a very fun and instructive one.(Bu haftaki dersimiz oldukça eğlenceli ve öğretici bir ders oldu.) I really can’t believe you told me this lie for years, didn’t you really feel so sorry for me?(Yıllardır bana bu yalanı söylediğine gerçekten inanamıyorum, gerçekten benim için üzülmedin mi?) This is our home.(Burası bizim evimiz.) You…

Swordsman Türkçe ne demek? Swordsman (isim) İyi kılıç kullanan kimse, silahşör, kılıç ustası, savaşçı The swordsman lifted a sword from the ground and quickly attacked his opponent.(Kılıç ustası yerden bir kılıcı kaldırdı ve hızla rakibine saldırdı.) He was the finest swordsman in the army, and possessed that daring recklessness which is the most useful quality of leadership against Asiatics.(Ordudaki en iyi kılıç ustasıydı ve Asyalılara karşı liderliğin en yararlı niteliği olan bu cüretkar pervasızlığa sahipti.)…

Sponsor Türkçe ne demek? Sponsor (isim) Sponsor You’ll need a sponsor to recommend you in order to get into the exclusive country club.(Seçkin bir ulusal kulübe girmek için sizi tavsiye edecek bir sponsora ihtiyacınız olacak.) The biggest beverage company of the country accepted to become a sponsor of this wonderful event.(Ülkenin en büyük içecek firması bu harika etkinliğe sponsor olmayı kabul etti.) This video existed thanks to contributes of our sponsor Ford Motor Company.(Bu video…

Akıcı İngilizce Konuşmaya Hazır Mısın? 3 Ayda İngilizce Öğren!
57 SAATTE AKICI İNGİLİZCE