live (fiil) Yaşamak, ikamet etmek, ömür geçirmek, naklen, zinde They live in a two-story, blue-colored detached house. (Onlar iki katlı, mavi renkte olan müstakil bir evde yaşıyorlar.) Did you know that tortoises can live up to 200 years old? (Kara kaplumbağalarının 200 yaşına kadar yaşayabildiklerini biliyor muydun?) live (sıfat) Canlı, canlı yayın It is necessary to be extremely careful in live animal markets due to the risk of infectious diseases. (Canlı hayvan pazarlarında bulaşıcı hastalık…

PR (isim) (Public Relations); halkla ilişkiler, şirket tanıtımını içeren kamu ilişkileri yardımı PR is important in the movie industry because every movie needs to have good publicity. (PR, film endüstrisinde önemlidir çünkü her film, iyi bir tanıtıma ihtiyaç duyar.) When I told him my ideas, he suggested that I get in touch with a PR consultant. (Fikirlerimi ona anlattığımda bir PR danışmanı ile iletişime geçmemi önerdi.) (Personal Record); kişisel rekor Some contestants ran their PR…

İngilizcede genellikle ilk öğrenilen kelimelerin başında İngilizce hayvan isimleri gelir. Bu sayfada A’dan Z’ye İngilizce hayvanlar, okunuşları ve Türkçe karşılıkları ile birlikte verilmiştir. Hayvanlar kendi içlerinde bir çok kategoriye ayrılırlar. İngilizce Hayvan Türleri Mammals (memeliler): Gençlik dönemine kadar anne sütü ile beslenen kürklü veya tüylü hayvanlar.Örnek: rabbit (tavşan), dog (köpek), fox (tilki), bear (ayı) Birds (kuşlar): Kanatlı ve tüylü hayvanlar.Örnek: Turkey (hindi), parrot (papağan) Reptiles (sürüngenler): Bu hayvanlar sert veya pul pul vücutlu, yumurtlayarak üreyen ve soğuk kanlıdırlar.Örnek: Snake…

İngilizce Öğrenme Rehberiniz:
Güncel Yazılar, İpuçları ve Kaynaklar

SON GÜN! İngilizce Eğitimde NET %50 İNDİRİM!
SON GÜN! İngilizce Eğitimde NET %50 İNDİRİM!