vinegar (isim)

  1. Sirke
  • This shop sells handmade apple vinegar and it’s very high quality.

(Bu dükkan el yapımı elma sirkesi satıyor ve çok oldukça kaliteli.)

  • In a nostalgic Turkish movie, a married couple gets divorced over a debate about whether pickles will taste better when made with vinegar or lemon juice.

(Nostaljik bir Türk filmimde, evli bir çift turşunun sirkeyle mi yoksa limon suyuyla mı yapıldığında daha lezzetli olacağı hakkında bir tartışma yüzünden boşanır.)

  • I think balsamic vinegar makes salad two times more delicious.

(Bence balzamik sirke salatayı iki kat daha lezzetli yapıyor.)

  • Grape vinegar and apple cider vinegar and white vinegar are the types of vinegar I know.

(Üzüm sirkesi, elma sirkesi ve beyaz sirke bildiğim sirke türleridir.)

  • Why did I smell vinegar in the bathroom?

(Banyoda neden sirke kokusu alıyorum?)

Vinegar Kelimesi ile Eş Anlamlı Kelimeler

  • Beans
  • Bounce
  • Brio
  • Dash
  • Drive
  • Dynamism
  • Energy
  • Esprit
  • Gas
  • Get-up-and-go
  • Ginger, go
  • Gusto
  • Hardihood
  • Juice
  • Life
  • Moxie
  • Oomph
  • Pep
  • Punch
  • Sap
  • Snap
  • Starch
  • verve
  • vigor
  • vim
  • vitality
  • zing
  • zip