snob (isim, sıfat) Züppe, burnu havada kimse, snop She was living in a snob neighboorhood for a long time, she decided to move.(Uzun zamandır züppe bir mahallede yaşıyordu, taşınmaya karar verdi.) He always thinks that being a snob is a cool thing.(O her zaman burnu havada olmanın havalı bir şey olduğunu sanır.) The way their family act is so snob.(Onların ailesinin davranış tarzı çok burnu havada.) Jim tells he hates snob people. But his best…
Etiket