Etiket

real ne demek

Browsing

real (sıfat) Gerçek Those things that I saw were real. (Gördüğüm o şeyler gerçekti.) He is a real professional in butchery. (O kasaplıkta gerçek bir profesyonel.) This novel has been adapted from real experiences. (Bu roman gerçek tecrübelerden uyarlanmış.) This necklace is made of real emerald. (Bu kolye gerçek zümrütten yapılmış.) You should notice the real world. (Gerçek dünyanın farkına varmalısın.) Doğru dürüst Looks like the things you suffered from made you a real person.…

Akıcı İngilizce Konuşmaya Hazır Mısın? 3 Ayda İngilizce Öğren!
57 SAATTE AKICI İNGİLİZCE