sweet (sıfat)

  1. Tatlı
  • There is no one who does not love her because she is a sweet person, she loves her very much.
    (Onu sevmeyen kimse yok çünkü o tatlı bir insan, herkes onu çok seviyor.)
  • Everyone should have a sweet and friendly people in their life because such people make you feel good.
    (Herkesin hayatında tatlı ve güler yüzlü insanlar olmalı çünkü böyle insanlar kendinizi iyi hissetmenizi sağlıyor.)
  • Student: What is the meaning of sweet?
    (Öğrenci: Sweet ne demek?)
    Teacher: Sweet is sugary .
    (Öğretmen: Şekerli demektir.)

sweet (isim)

  1. Şeker
  • Eating too much sweet causes toothache, so you shouldn’t eat more than 2 or 3 sugars in a week.
    (Çok fazla şeker yemek diş ağrısına sebep olur, bu yüzden haftada 2 ya da 3 taneden fazla şeker yememelisin.)
  • My son asked me for a sweet but I couldn’t find it at the supermarket thats why he cried.
    (Oğlum benden şeker istedi fakat markette bulamadım bu yüzden ağladı.)
  • I thought there were no people who didn’t like sweet but you don’t.
    (Şeker sevmeyen kimse yok sanıyordum ama sen sevmiyorsun.)

Sweet Ne Demek? Sweet Kelimesi ile Eş Anlamlı Kelimeler

  • Sugary
  • Honeyed
  • Dessert
  • Candy
  • Cute

Sweet Ne Demek? Sweet Kelimesi ile Zıt Anlamlı Kelimeler

  • Melancholy
  • Disappointment
  • Pain
  • Trouble
  • Sorrow
  • Woe
  • Unhappiness
  • Misery
  • Dissatisfaction
  • Sadness

Yorum Yaz

Akıcı İngilizce Konuşmaya Hazır Mısın? 3 Ayda İngilizce Öğren!
57 SAATTE AKICI İNGİLİZCE