private (sıfat)

  1. Mahrem, özel, kişisel
  • Eric knocked the door while we were having a private conversation.

(Biz kişisel bir konuşma yaparken Eric kapıyı tıklattı.)

  • This is private property. You can’t walk in whenever you want.

(Bu özel bir mülk. Canın her istediğinde gelemezsin.)

  • If you hunt on private land without permission again, I will call the police.

(Eğer özel bölgede izin olmadan bir daha avlanırsanız, polisi ararım.)

  • You shouldn’t stare at people’s private parts, it’s not right.

(İnsanların mahrem bölgelerine bakmamalısın, bu doğru değil.)

private (isim)

  1. Er, rütbesiz asker
  • You are dismissed, Private Blake.

(Görevden alındınız Er Blake.)

  • Harry was first assigned as a young private.

(Harry ilk olarak genç bir er olarak atandı.)

Private Kelimesinin Diğer Sözcüklerle Kullanılmasıyla Ortaya Çıkan Fiiller

  • Private detective: Özel dedektif
  • Make private: Özelleştirmek
  • Private number: Gizli numara
  • Reveal in private: İçini dökmek

Private Kelimesi ile Eş Anlamlı Kelimeler

  • Personel
  • Individual
  • Exclusive
  • Common soldier
  • Trooper