private (sıfat)
- Mahrem, özel, kişisel
- Eric knocked the door while we were having a private conversation.
(Biz kişisel bir konuşma yaparken Eric kapıyı tıklattı.)
- This is private property. You can’t walk in whenever you want.
(Bu özel bir mülk. Canın her istediğinde gelemezsin.)
- If you hunt on private land without permission again, I will call the police.
(Eğer özel bölgede izin olmadan bir daha avlanırsanız, polisi ararım.)
- You shouldn’t stare at people’s private parts, it’s not right.
(İnsanların mahrem bölgelerine bakmamalısın, bu doğru değil.)
private (isim)
- Er, rütbesiz asker
- You are dismissed, Private Blake.
(Görevden alındınız Er Blake.)
- Harry was first assigned as a young private.
(Harry ilk olarak genç bir er olarak atandı.)
Private Kelimesinin Diğer Sözcüklerle Kullanılmasıyla Ortaya Çıkan Fiiller
- Private detective: Özel dedektif
- Make private: Özelleştirmek
- Private number: Gizli numara
- Reveal in private: İçini dökmek
Private Kelimesi ile Eş Anlamlı Kelimeler
- Personel
- Individual
- Exclusive
- Common soldier
- Trooper