snob (isim, sıfat) Züppe, burnu havada kimse, snop She was living in a snob neighboorhood for a long time, she decided to move.(Uzun zamandır züppe bir mahallede yaşıyordu, taşınmaya karar verdi.) He always thinks that being a snob is a cool thing.(O her zaman burnu havada olmanın havalı bir şey olduğunu sanır.) The way their family act is so snob.(Onların ailesinin davranış tarzı çok burnu havada.) Jim tells he hates snob people. But his best…

Spell Türkçe ne demek? spell (isim/sıfat/fiil) Hecelemek, büyü, efsun, doğru yazmak, anlamına gelmek, imlasını yazmak This love spell lasts twenty four hours, but it definitely works.(Bu aşk büyüsü yirmi dört saat sürer ama kesinlikle işe yarar.) We were all overjoyed when my sister won the spelling contest in middle school.(Kız kardeşim ortaokulda heceleme yarışmasını kazanınca hepimiz çok sevinmiştik.) The spell was broken like a dropped mirror on a marble floor.(Büyü, mermer bir zemine düşen bir…

Ginger Türkçe ne demek? ginger (isim / fiil) dürtmek, canlandırmak, teşvik etmek, kışkırtmak, hız vermek He knew his dad was very aggressive so he gingered him every time.(Babasının çok agresif olduğunu biliyordu, bu yüzden onu her seferinde kışkırtıyordu.)In times of crisis, the state uses various means to ginger the market.(Kriz zamanlarında devlet, piyasayı güçlendirmek için çeşitli yöntemler kullanır.) Student: What does ginger means?(Öğrenci: Ginger ne demek?)Teacher: Ginger means to boost.(Öğretmen: Ginger hızlandırmak demektir.) kızıl saçlı,…

Akıcı İngilizce Konuşmaya Hazır Mısın? 3 Ayda İngilizce Öğren!
57 SAATTE AKICI İNGİLİZCE