edge (isim) Kenar Don’t put the plates close to the edge of table, you may drop them. (Tabakları masanın kenarına yakın koyma, onları düşürebilirsin.) Buy the right perfume, there must be a black horse in its edge, be careful. (Doğru parfümü al, kenarında siyah bir at olmalı ona dikkat et.) Avantaj, üstünlük We have the edge boys be careful we took the lead! (Üstünlük bizde çocuklar, dikkatli olun öne geçtik.) You had the edge but…

Would; İngilizcede oldukça sık kullanılan yardımcı fiillerden biri olan (auxiliary verb) “Will” ifadesinin geçmiş zaman halidir. Would’un kelime anlamları birden fazladır ve bunlar “bir talepte bulunmak, istemek, sormak” olarak sıralanabilir. Çeşitli kullanımları olan would’un cümle yapısına ve yanına gelen kelimelere göre anlamı değişmektedir. Would kelimesinin kullanım amaçlarına geçmeden önce, ingilizce cümle kurma dersimizi okuyarak cümle türlerine göre would kullanımlarını daha iyi anlayabilirsiniz. Would Kullanım Alanları Would’un çokça kullanım alanı bulunmaktadır. Bunlara kısaca örnek verecek olursak,…

draw (fiil) Çizmek She draws very beautiful paintings. (O çok güzel tablolar çiziyor.) An architect draws building plans. (Bir mimar bina planları çizer.) Çekmek (nesneyi) Draw the table from behind the wall. (Masayı duvarın arkasından çek.) Çekmek (cezbetmek) Male sparrows sing in order to draw the female ones. (Erkek serçeler, dişileri kendilerine çekmek için öterler.) Çekmek (mekana) The World Cup will draw thousands of tourists to France. (Dünya Kupası, Fransa’ya binlerce turist çekecek.) draw (isim)…

İngilizce Öğrenme Rehberiniz:
Güncel Yazılar, İpuçları ve Kaynaklar

Kasım Fırsatı Başladı! İngilizce Eğitimde NET %50 İNDİRİM!
Kasım Fırsatı Başladı! İngilizce Eğitimde NET %50 İNDİRİM!