accept (fiil) Kabul etmek, almak She is accepting gifts because today is her birthday. (O hediyeler alıyor çünkü bugün onun doğum günü.) The company has accepted to pay all of the expenses of this trip. (Şirket bu yolculuğun bütün masraflarını karşılamayı kabul etti.) After six months of unemployment, I have no other choices besides accepting this job offer. (6 aylık işsizlikten sonra bu iş teklifini kabul etmekten başka seçeneğim yok.) Kabullenmek, hazmetmek I was alienated…

e Okul Veli Bilgilendirme Sistemi Giriş Ekranı Milli Eğitim Bakanlığı, e-okul sistemi üzerinden veli ve öğrencilere e okul Veli Bilgilendirme Sistemi ile bir çok bilgiye erişim imkanı sunuyor. Öğrenciler ve veliler, notları ve devamsızlıkları e-okul üzerinden takip edebiliyorlar. Nakil işlemleri ve TEOG sonuçlarının açıklanması gibi konular e okul Veli Bilgilendirme Sistemi üzerinden öğrenilebiliyor. e-okul Hakkında Milli Eğitim Bakanlığı Bilişim Sistemleri (MEBBİS) projesi kapsamında Milli Eğitim Bakanlığı tarafından, Ocak 2007 tarihinde kullanıma açılmıştır. e okul web tabanlı…

lounge (isim) Bekleme salonu, lobi I waited a few hours in lounge of American Airlines at John F. Kennedy Airport.(John F. Kennedy Havalimanı’nda bulunan Amerikan Havayolları lobisinde birkaç saat beklemiştim.) I saw the lounge of the new hospital, which was quite modern and brightly decorated.(Yeni hastanenin bekleme salonunu gördüm ki oldukça modern ve aydınlık bir şekilde dekore edilmişti.) I only have one client left so you can wait in lounge for a moment then we…

İngilizce Öğrenme Rehberiniz:
Güncel Yazılar, İpuçları ve Kaynaklar

SON GÜN! İngilizce Eğitimde NET %50 İNDİRİM!
SON GÜN! İngilizce Eğitimde NET %50 İNDİRİM!