paradise (isim) Cennet I knew that it wouldn’t end well when I realized I was in love with him, then I wept like the angels in paradise.(Ona aşık olduğumu anladığımda bunun iyi bitmeyeceğini biliyordum, sonra cennetteki melekler gibi ağladım.) When I was a kid, I thought this garden was paradise.(Küçükken bu bahçenin cennet olduğunu düşünürdüm.) Mountains and forests, according to Josephine, were paradise. He felt very happy in nature.(Dağlar ve ormanlar, Josephine’a göre cennetti. Doğada…

yummy (sıfat) Lezzetli, nefis, harika, çok çekici, tadı güzel When you go to the market, you should not fill your basket with yummy treats.(Markete gittiğinizde sepetinizi lezzetli ikramlarla doldurmamalısınız.) Mom, dinner looks great! When will we eat this yummy meal?(Anne, akşam yemeği harika gözüküyor! Ne zaman bu nefis yemeği yiyeceğiz?) The dish on your plate looks yummy, can I have a bite?(Tabağınızdaki yemek nefis görünüyor, bir ısırık alabilir miyim?) The Italian restaurant at the corner,…

Bu yazımızda İngilizce aylar, İngilizce günler ve İngilizce mevsimler kelime grubundan bahsedeceğiz. Yazımıza başlamadan önce bizim için oldukça faydalı olacak notlarımıza bir göz atalım: İngilizce günler ve aylar, yazılı olarak ifade edilirken büyük harf ile başlar. İngilizce mevsimler küçük harf ile yazılır. (Günler ve aylardan farklı olarak.)İngilizce günler ve aylar genellikle ilk üç harflerinden oluşan kısaltmalara sahiptir. Bu kısaltmalar oldukça sık kullanılmakta olup günlük yaşantı içerisinde kullanıldığından dolayı bilmemizde fayda olan kullanım şekilleridir.İngilizce günler sayılırken…

İngilizce Öğrenme Rehberiniz:
Güncel Yazılar, İpuçları ve Kaynaklar

Kasım Fırsatı Başladı! İngilizce Eğitimde NET %50 İNDİRİM!
Kasım Fırsatı Başladı! İngilizce Eğitimde NET %50 İNDİRİM!