will (isim/fiil/zarf) Vasiyet, irade, dilemek, emretmek, kastetmek, amaç, husumet This summer we will go on vacation to Cabau for 3 weeks.(Bu yaz 3 haftalığına Cabau’ya tatile gideceğiz.) If something like this happens again, this time I will be there for you.(Yine böyle bir şey olursa, bu sefer senin yanında olacağım.) This is our father’s will, I recommend that we fulfill his last desires.(Bu babamızın vasiyeti, onun son arzularını yerine getirmemizi tavsiye ederim.) You have always…

Avrupa Dilleri Ortak Çerçeve Programı kapsamında değerlendirildiğinde İngilizce de dahil olmak üzere tüm diller üç adet seviyeden oluşmaktadır. Bu seviyeler şu şekildedir: Temel kullanıcı (A1 ve A2 seviyesi)Bağımsız kullanıcı (B1 ve B2 seviyesi)Uzman kullanıcı (C1 ve C2 seviyesi) Temel kullanıcı düzeyindeki A1 seviyesine bakıldığında aslında günlük konuşma dilinde ‘’başlangıç’’ (beginner) olarak adlandırdığımız İngilizce başlangıç aşamasından söz edilmektedir. Aslında tüm bireylerin öğrencilik hayatı boyunca gördüğü İngilizce ’ye karşılık gelmektedir. Ülkemizdeki İngilizce Öğretimi esaslarına bakıldığında ana amaç…

Spell Türkçe ne demek? spell (isim/sıfat/fiil) Hecelemek, büyü, efsun, doğru yazmak, anlamına gelmek, imlasını yazmak This love spell lasts twenty four hours, but it definitely works.(Bu aşk büyüsü yirmi dört saat sürer ama kesinlikle işe yarar.) We were all overjoyed when my sister won the spelling contest in middle school.(Kız kardeşim ortaokulda heceleme yarışmasını kazanınca hepimiz çok sevinmiştik.) The spell was broken like a dropped mirror on a marble floor.(Büyü, mermer bir zemine düşen bir…

İngilizce Öğrenme Rehberiniz:
Güncel Yazılar, İpuçları ve Kaynaklar

Kasım Fırsatı Başladı! İngilizce Eğitimde NET %50 İNDİRİM!
Kasım Fırsatı Başladı! İngilizce Eğitimde NET %50 İNDİRİM!