beat (fiil) Dövmek Once, when I was in college, I have beaten by ten men who have clubs. (Bir keresinde, üniversitedeyken ellerinde sopalar olan on tane adam tarafından dövüldüm.) Police took a man in custody because he beats his wife and his children brutally. (Polis bir adamı karısını ve çocuklarını vahşice dövdüğü için gözaltına aldı.) I am taking Kung Fu classes because I don’t want to beaten by anyone. (Kung Fu dersleri alıyorum çünkü kimsenin…

after (zarf) Sonra, sonraki, ardından, arkasından, müteakip It was never the same after the accident. (Kazadan sonra asla eskisi gibi olamadı.) I am very happy to be with you again after a long time. (Uzun bir aradan sonra tekrar aranızda olmaktan çok mutluyum.) After you resigned, Mark also resigned. (Senden sonra Mark da istifa etti.) I take a shower after I come from the gym. (Spordan geldikten sonra duş alırım.) Dessert should be eaten after…

men (isim) Erkekler, adamlar Three men talking to each other at the bar but I can’t hear them.(Barda üç adam birbirleriyle konuşuyor ama onları duyamıyorum.) It is cliché to think that all men love football.(Tüm erkeklerin futbolu sevdiğini düşünmek klişe.) They should explain why men are more likely to become aggressive when drunk.(Erkeklerin sarhoş olduklarında neden daha agresif olduğunu açıklamalılar.) Nancy thinks all men love her. I think she is right because she is so…

İngilizce Öğrenme Rehberiniz:
Güncel Yazılar, İpuçları ve Kaynaklar

Kasım Fırsatı Başladı! İngilizce Eğitimde NET %50 İNDİRİM!
Kasım Fırsatı Başladı! İngilizce Eğitimde NET %50 İNDİRİM!