cool (sıfat) Serin, soğuk It was a beautiful, cool weather yesterday. (Dün güzel, serin bir hava vardı.) Havalı, sakin He is a cool guy that doesn’t care about anything. (O hiçbir şeyi umursamayan, havalı bir çocuk.) How can you look so cool in such a stressful sitation like this? (Nasıl böyle bir stresli durumda sakin gözükmeyi beceriyorsun?) cool (isim) Serinlik I love the cool of the early morning in October. (Ekim ayındaki sabahların serinliğini çok…

PP (zarf) Adına, namına Please write me back as soon as possible. Sincerely, John Smith, pp Amy Evans. (Lütfen bana en kısa zamanda cevap yaz. Saygılarımla, John Smith, Amy Evans adına.) It has been a while since I heard from you. I miss you, my love. Yours affectionately, Jessica Turner, pp Blake Griffin. (Senden haber almayalı epey oldu. Seni özledim aşkım. Sevgilerimle, Jessica Turner, Blake Griffin adına.) PP – Pages (kısaltma) Sayfa The writer talks…

Focus Türkçe ne demek? focus (isim / fiil) odaklanmak, fokuslanmak, odaklamak, merkezlemek, odak, merkez I’m focused on something right now, can you please leave me alone?(Şu anda bir şeye odaklanıyorum, lütfen beni yalnız bırakır mısın?)Now we will focus on the matches going forward, we cannot be tied to the past.(Şimdi önümüzdeki maçlara odaklanacağız, geçmişe bağlı kalamayız.)I tried to focus on my exams, but my mind was full of questions about my parents divorcing process.(Sınavlarıma odaklanmaya…

İngilizce Öğrenme Rehberiniz:
Güncel Yazılar, İpuçları ve Kaynaklar

SON GÜN! İngilizce Eğitimde NET %50 İNDİRİM!
SON GÜN! İngilizce Eğitimde NET %50 İNDİRİM!