And ne demek? and (bağlaç – zarf) ve, ile, sonra, sonrasında, daha sonra, artı, durmadan, gittikçe My uncle came home and entered his room after watching us all for a long time.(Amcam eve geldi ve hepimizi uzun süre izledikten sonra odasına girdi.)Sully and Mike didn’t even realize they were heading for a huge adventure.(Sully ile Mike büyük bir maceraya doğru yola çıktıklarının farkında bile değildi.)When I ask you a question, look at my face and…

dark (isim/sıfat) Kara, karanlık, koyu, belirsiz, izbe, ışıksız Come home before it gets dark, I need to talk to you about an important issue. (Hava kararmadan eve gel, seninle önemli bir konu hakkında konuşmalıyım.) When Alex disappeared in the forest, she was terrified of the dark and wild animals. (Alex ormanda kaybolduğunda karanlıktan ve vahşi hayvanlardan çok korkmuştu.) Dark clouds covered the sky, I guess it will rain. (Kara bulutlar gökyüzünü kapladı, sanırım yağmur yağacak.)…

loser (isim) Kaybeden kişi, mağlup Our high school football team is always a loser this year. (Bu sene lise futbol takımımız hep kaybeden oluyor.) I think the president will be the loser on the next elections. (Bence başkan gelecek seçimde kaybeden bir kişi olacak.) Ezik kimse, başarısız kimse, beceriksiz kimse Don’t waste your time with that loser, you should break up with him. (O ezikle vaktini kaybetme, ondan ayrılmalısın.) I was a loser in highschool…

İngilizce Öğrenme Rehberiniz:
Güncel Yazılar, İpuçları ve Kaynaklar

SON GÜN! İngilizce Eğitimde NET %50 İNDİRİM!
SON GÜN! İngilizce Eğitimde NET %50 İNDİRİM!