match (isim) Maç I am so excited to watch the final match. (Final maçını izlemek için çok heyecanlıyım.) Nancy said she will be at a football match this weekend. (Nancy bu haftasonu bir futbol maçında olacağını söyledi.) We should need to win tomorrow’s qualifying match to go through the next round. (Bir sonraki aşamaya geçmemiz için yarınki eleme maçını yenmeliyiz.) Kibrit I don’t know why I have a box of matches with me. (Neden yanımda…

Survivor Türkçe ne demek? survivor (isim) hayatta kalan He is trying to survivor by living in a tent on an island and hunting.(Bir adada çadırda yaşayıp avlanarak hayatta kalmaya çalışıyor.) Survivor is a very tough competition that is won by the person who can struggle with hunger the most and is published every year.(Survivor, açlıkla en çok mücadele edebilen kişinin kazandığı ve her yıl yayınlanan çok çetin bir yarışmadır.)It is hard to be the last…

item (isim) Kalem, madde, adet, hesapta tek rakam, bent, haber, öğe The purchased materials are written item by item on the shopping slip.(Satın alınan materyaller, alışveriş fişinde madde madde yazılır.) There are so many items in her house that she doesn’t know where to fit.(Evinde o kadar çok eşya var ki nereye sığdıracağını bilemiyor.) I am trying to package all items carefully but, i need some help!(Bütün eşyaları dikkatlice paketlemeye çalışıyorum ama biraz yardıma ihtiyacım…

İngilizce Öğrenme Rehberiniz:
Güncel Yazılar, İpuçları ve Kaynaklar

SON GÜN! İngilizce Eğitimde NET %50 İNDİRİM!
SON GÜN! İngilizce Eğitimde NET %50 İNDİRİM!