feel (fiil) Hissetmek, sezmek I asked Jacob how he felt like but he didn’t answer. (Jacob’a nasıl hissettiğini sordum fakat cevap vermedi.) I feel like this is not a good idea. (Bunun iyi bir fikir olmadığını seziyorum.) Josephine is feeling sad since Bellamy has left the village. (Bellamy köyü terk ettikten beri Josephine üzgün hissediyor.) Dokunmak, ellemek, el sürmek I don’t like feeling silk shirts. (İpek gömleklere dokunmayı sevmem.) feel (isim) His, duygu There was…

İngilizce kendini tanıtma, adını söylemekten çok daha fazlasıdır. Kendinizle ilgili daha fazla bilgiyi İngilizce olarak anlatmanız gerekiyor. Kendinizi yabancılara tanıtmak zor olabilir çünkü ne söylediğiniz duruma bağlıdır (bir iş görüşmesinde İngilizce kendini tanıtma, bir e-postada İngilizce kendini tanıtma veya ingilizce dersinde kendini tanıtma). https://youtu.be/_NDfThJSfsc Bu yüzden bol bol örnek oluşturmak ve incelemek gerekir. Bu çalışmamızda İngilizce kendini tanıtma örneklerinin yanı sıra İngilizce kendini tanıtma metni örneklerini de görebileceksiniz. Şimdi İngilizce kendini tanıtma cümleleri ile ilgili…

care (fiil) Önem vermek, aldırmak, umursamak, özen göstermek, iplemek Where did you get the idea that I didn’t care about you? This is nonsense, of course I care about you. (Seni umursamadığım fikrine nereden kapıldın? Bu saçmalık, elbette seni önemsiyorum.) care (isim) Özen, bakım, dikkat, itina After the doctors show the necessary care and effort, the rest is the work of fate. (Doktorlar gerekli özeni ve çabayı gösterdikten sonra gerisi kaderin işidir.) Every parent should…

İngilizce Öğrenme Rehberiniz:
Güncel Yazılar, İpuçları ve Kaynaklar

Kasım Fırsatı Başladı! İngilizce Eğitimde NET %50 İNDİRİM!
Kasım Fırsatı Başladı! İngilizce Eğitimde NET %50 İNDİRİM!