junior (isim) Küçük, iki şeyden küçüğü, çocuk, kıdemsiz I have 2 sons. The junior one is 12 and the older one is 18 years old. (Benim 2 oğlum var. Küçük olan 12, büyük olan ise 18 yaşında.) John is one of the junior partners in our law firm. (John, hukuk şirketimizin kıdemsiz ortaklarından biridir.) When Sarah was in high school, she was playing basketball in the junior league. (Sarah lisedeyken küçükler liginde basketbol oynuyordu.) Junior…

İngilizcede genellikle ilk öğrenilen kelimelerin başında İngilizce hayvan isimleri gelir. Bu sayfada A’dan Z’ye İngilizce hayvanlar, okunuşları ve Türkçe karşılıkları ile birlikte verilmiştir. Hayvanlar kendi içlerinde bir çok kategoriye ayrılırlar. İngilizce Hayvan Türleri Mammals (memeliler): Gençlik dönemine kadar anne sütü ile beslenen kürklü veya tüylü hayvanlar.Örnek: rabbit (tavşan), dog (köpek), fox (tilki), bear (ayı) Birds (kuşlar): Kanatlı ve tüylü hayvanlar.Örnek: Turkey (hindi), parrot (papağan) Reptiles (sürüngenler): Bu hayvanlar sert veya pul pul vücutlu, yumurtlayarak üreyen ve soğuk kanlıdırlar.Örnek: Snake…

intro (isim) Giriş, intro, tanıtım When the intro music started playing, everyone in the hall started to look at the screen. (Giriş müziği çalmaya başladığında salondaki herkes ekrana bakmaya başladı.) I love the intro of this TV series, I watch it whenever I see it. (Bu dizinin tanıtımını çok seviyorum, her gördüğümde izliyorum.) The original intro was a bit boring but with the plan changes it became quite funny. (Orijinal intro biraz sıkıcıydı ancak yapılan…

İngilizce Öğrenme Rehberiniz:
Güncel Yazılar, İpuçları ve Kaynaklar

SON GÜN! İngilizce Eğitimde NET %50 İNDİRİM!
SON GÜN! İngilizce Eğitimde NET %50 İNDİRİM!