low (sıfat)
- Alçak, az, düşük, alt, ucuz
- She bought this skirt at a low price.
(O bu eteği düşük bir fiyata satın aldı.)
- This chair is too low for her.
(Bu sandalye onun için çok alçak.)
- I saw this computer at the mall. The price tag was not low.
(Bu bilgisayarı alışveriş merkezinde gördüm. Fiyat etiketi düşük değildi.)
- Zayıf, güçsüz, kısa
- The battery is low that’s why the laptop doesn’t work.
(Batarya zayıf bu yüzden laptop çalışmıyor.)
- The chance of snow is low.
(Karın yağma ihtimali zayıf.)
- The rain is too low.
(Yağmur çok zayıf yağıyor.)
- Yavaş, alçak ses
- The woman spoke in a low voice
(Kadın alçak sesle konuştu.)
- Please talk to me in a low voice.
(Lütfen benim yavaş konuşun.)
- Don’t make a noise here! Please talk in a low vioce.
(Burada gürültü yapmayın! Lütfen alçak sesle konuşun.)
Video: Low Ne Demek?
Low Kelimesi ile Eş Anlamlı Kelimeler
- Abject
- Down
- Modest
- Depressed
- Level
- Inferior