loading (isim)

  1. Yükleme
  • When you see a loading screen, don’t shut it down because the installation process is in progress.

(Eğer yükleme ekranı görürsen sakın kapatma çünkü kurulum işlemi devam etmektedir.)

  • The loading has been going on for 8 hours and it is getting very annoying.

(Yükleme 8 saattir sürüyor ve çok sinir bozucu olmaya başladı.)

  • There was a wage crisis at loading department that’s why the shipment had been delayed.

(Yükleme departmanında ücretlerle alakalı bir kriz vardı bu nedenle sevkiyat ertelendi.)

  1. Yük
  • We will never work with this transport company because the condition of the loadings are terrible.

(Bir daha asla bu nakliyat firmasıyla çalışmayacağız çünkü yüklerin durumu berbattı.)

  • Are there any problems with the loadings of the customers?

(Müşterilerin yükleriyle ilgili herhangi bir sıkıntı var mı?)

  • Our insurance will pay for the damage to the loading.

(Sigortamız yükün hasarını karşılayacaktır.)

Loading Kelimesi ile Eş Anlamlı Kelimeler

  • Burden
  • Cargo
  • Draft
  • Freight
  • Haul
  • Lading
  • Load
  • Payload
  • Weight
Akıcı İngilizce Konuşmaya Hazır Mısın? 3 Ayda İngilizce Öğren!
57 SAATTE AKICI İNGİLİZCE