heat (isim)

  1. Sıcaklık, ısı, hararet
  • Julia passed out because of the heat.
    (Julia sıcaktan bayıldı.)
  • She likes summer but she hates the summer heat.
    (O yazı sever ama yaz sıcağından nefret eder.)
  • Miranda is trying to sleep for 3 hours but she can’t sleep because of heat.
    (Miranda üç saattir uyumaya çalışıyor ama sıcaktan uyuyamıyor.)
  • Student: What is the meaning of heat?
    (Öğrenci: Heat ne demek?)
    Teacher: Heat means warm.
    (Öğretmen: Heat sıcaklık demektir.)
  1. Ateş, tav
  • Stop adding more wood to the heat.
    (Ateşe daha fazla odun eklemeyi bırak.)
  • If you keep playing with heat, you will burn the house.
    (Ateşle oynamaya devam edersen evi yakacaksın.)

heat (fiil)

  1. Isıtmak, kızdırmak
  • My husband hates to eat dinner cold, he always wants me to heat them up.
    (Kocam, yemekleri soğuk yemekten nefret eder; onları her zaman ısıtmamı ister.)
  • Heat the olive oil and add the tomatoes.
    (Zeytinyağını ısıtın ve domatesleri ekleyin.)
  • Jessie is heating up a piece of pizza in the microwave.
    (Jessie, mikrodalgada bir dilim pizza ısıtıyor.)

Heat Ne Demek? Heat Kelimesi İle Eş Anlamlı Olan Kelimeler

  • Warm
  • Tempature temperature
  • Warmth
  • Hotness
  • Fever
  • Fervor
  • Glow
  • Fire
  • Passion
  • Fervency

Heat Ne Demek? Heat Kelimesi İle Zıt Anlamlı Olan Kelimeler

  • Cool
  • Frost
  • Chill
  • Ice
  • Refrigerate
  • Coolness
  • Coldness
  • Calmness
  • Impassivity

Yorum Yaz

Akıcı İngilizce Konuşmaya Hazır Mısın? 3 Ayda İngilizce Öğren!
57 SAATTE AKICI İNGİLİZCE