ex (isim)

  1. Eski sevgili
  • My ex called me but I didn’t answer it.

(Eski sevgilim beni aradı fakat ben telefonu açmadım.)

  • I saw my ex with a new guy, and she saw me as well.

(Eski sevgilimi yanında biriyle gördüm, o da beni gördü.)

ex (ön ek)

  1. Eski, önceki, sabık
  • My ex-wife and I are staying in touch for the kids.

(Eski karım ve ben çocuklar için iletişimi kesmiyoruz.)

  • Ex-president gave a speech which criticizes the government harshly.

(Önceki devlet başkanı, hükumeti sert şeklide eleşirten bir konuşma yaptı.)

  • He and his ex-girlfriend made a noisy argument on the phone.

(O ve eski kızarkadaşı telefonda gürültülü bir tartışma yaşadı.)

ex (kısaltma)

  • Example (örnek)
  • Exchange (değiş tokuş etmek)
  • Executive (yönetici)
  • Express (ekspres)
  • Extra (ilave)

Ex Kelimesi ile Eş veya Yakın Anlamlı Kelimeler

  • Single
  • Bachelorette
  • Maid
  • Maiden
  • Spinster
  • Bachelor

Ex için Zıt Anlamlı Kelimeler

  • Better half
  • Consort
  • Mate
  • Partner
  • Significant other
  • Spouse
  • Soul mate
  • Domestic partner