ex (isim)
- Eski sevgili
- My ex called me but I didn’t answer it.
(Eski sevgilim beni aradı fakat ben telefonu açmadım.)
- I saw my ex with a new guy, and she saw me as well.
(Eski sevgilimi yanında biriyle gördüm, o da beni gördü.)
ex (ön ek)
- Eski, önceki, sabık
- My ex-wife and I are staying in touch for the kids.
(Eski karım ve ben çocuklar için iletişimi kesmiyoruz.)
- Ex-president gave a speech which criticizes the government harshly.
(Önceki devlet başkanı, hükumeti sert şeklide eleşirten bir konuşma yaptı.)
- He and his ex-girlfriend made a noisy argument on the phone.
(O ve eski kızarkadaşı telefonda gürültülü bir tartışma yaşadı.)
ex (kısaltma)
- Example (örnek)
- Exchange (değiş tokuş etmek)
- Executive (yönetici)
- Express (ekspres)
- Extra (ilave)
Ex Kelimesi ile Eş veya Yakın Anlamlı Kelimeler
- Single
- Bachelorette
- Maid
- Maiden
- Spinster
- Bachelor
Ex için Zıt Anlamlı Kelimeler
- Better half
- Consort
- Mate
- Partner
- Significant other
- Spouse
- Soul mate
- Domestic partner