Boost ne demek?
boost (isim)
- yardım, destek
- Mike gave her a boost over the fence.
(Mike ona çitin üzerinden bir destek verdi.) - Without a major boost in tourism, the economy will suffer even further.
(Turizme büyük bir yardım olmazsa ekonomi çok daha kötü bir duruma gelecek.) - If I give you a boost, could you reach the window?
(Eğer sana destek verirsem pencereye yetişebilir misin?) - Student: What does boost means?
(Öğrenci: Boost ne demek?)
Teacher: Boost means support.
(Öğretmen: Boost destek demektir.)
boost (fiil)
- iterek kaldırmak (boost up)
- If you boost me up, I can just reach the window.
(Eğer beni iterek kaldırırsan pencereye ulaşabilirim.) - If you boost him up, he can just reach the top of the shelf.
(Eğer onu iterek kaldırırsan rafın en üstüne ulaşabilir.)
- yükseltmek, arttırmak, katlamak
- We need a big win to boost our confidence.
(Özgüvenimizi yükseltmek için büyük bir galibiyete ihtiyacımız var.) - A ten-minute power nap can boost your productivity.
(Bir on dakikalık güç şekerlemesi üretkenliğini arttırabilir.) - You boost my mood everytime we talk.
(Her konuşmamızda modumu yükseltiyorsun.)
Boost ile Benzer Kelimeler
- Heave
- Heft
- hoist
- jack (up)
- upheave
- consolidate
- deepen
- enhance
- heighten
- intensify
- magnify
- redouble
- step up
- strengthen
- abetment
- aid
- assist
- support
Boost ile Zıt Anlamlı Kelimeler
- abate
- moderate
- drop
- lower
- hindrance