allow (fiil)
- İzin vermek, müsaade etmek, kabul etmek
- Allow me to give you an example for this situation.
(İzin verirseniz bu durum için size bir örnek vereyim.)
- You have to allow your son attend some school parties otherwise he would go without your permission.
(Oğlunun okuldaki bazı partilere katılmasına izin vermelisin, aksi takdirde senin iznin olmadan gidecektir.)
- Would you allow me in? I’m too late.
(İçeri girmeme izin verir misin? Çok geç kaldım.)
- My father allow the dog into the home.
(Babam köpeğin eve girmesine izin veriyor.)
Allow Fiilinin Diğer Sözcüklerle Kullanılmasıyla Ortaya Çıkan Yapılar
- Allow to be: İzin vermek
- Allow to succeed: Rast getirmek
- Allow (something) happen: Yer vermek
- Allow a compensation: Bağış yapmak
- Allow someone into a place: Birisini içeri almak
- Allow time: Zaman ayırmak
Allow Kelimesi ile Eş Anlamlı Kelimeler
- Permit
- Let
- Authorize
- Admit
- Acknowledge
- Recognize
- Give someone permission to
- Grant