Etiket

great Türkçe Anlamları

Browsing

great (sıfat) Harika, müthiş, mükemmel I had a great history teacher back in highschool. (Lisede harika bir tarih öğretmenim vardı.) You are the greatest mother of the world. (Sen dünyanın en mükemmel annesisin.) I hope we will make a great profit this year. (Bu yıl müthiş bir kâr elde edeceğimizi umuyorum.) Büyük, fazla, çok There are two types of crates in garage, the small ones and the great ones (Garajda küçük ve büyük olmak üzere…

Akıcı İngilizce Konuşmaya Hazır Mısın? 3 Ayda İngilizce Öğren!
57 SAATTE AKICI İNGİLİZCE