fine (sıfat) İyi, hoş At first I thought she was a fine person but then I realized that she is very selfish about everything and she makes fun of people. (İlk başta onun iyi bir insan olduğunu düşündüm, ama daha sonra onun her şeyde çok bencil olduğunu ve insanlarla dalga geçtiğini fark ettim.) Although he had a very serious accident, his condition was fine. (Çok ciddi bir kaza geçirmesine rağmen durumu iyiydi.) She is a…
Etiket