country (isim) Ülke, memleket I love my country and if necessary, I would die for it willingly. (Ülkemi çok seviyorum ve gerekirse onun için seve seve ölürüm.) She is a traveler. She has seen almost 100 countries around the world. (O bir gezgin. Dünya üzerinde neredeyse 100 tane ülke gördü.) Every country has a different culture and a different history. (Her ülke farklı bir kültüre ve farklı bir tarihe sahiptir.) Taşra, kırsal kesim You live…
Etiket