sorry (sıfat)
- Üzgün, pişman, üzüntülü
- I am very sorry to hear that you are moving to Boston.
(Boston’a taşındığını duyduğuma üzüldüm.)
- She was very sorry about her grandfather’s funeral.
(O, büyükbabasının cenazesinden dolayı çok üzgündü.)
- Peter failed the exam, I am sorry about his result.
(Peter sınavdan geçemedi, onun sınav sonuçlarına üzüldüm.)
- İzin isteme, ricada bulunma
- Sorry, may I enter the class?
(Pardon, sınıfa girebilir miyim?)
- Sorry, can you give me tissue?
(Kusura bakmayın, bana mendil verebilir misiniz?)
- Üzgünüm!
- Sorry! Are you hurt? I forgot to check the pavement before driving my car.
(Üzgünüm! Yaralandınız mı? Arabamı kullanmadan önce kaldırımı kontrol etmeyi unutmuşum.)
Sorry Sıfatının Diğer Sözcüklerle Oluşturduğu Yapılar
- Make sorry show: Başarısız olmak
- Be sorry for: Pişman olmak
- Make somebody feel sorry: Birini perişan, pişman etmek
- Be too sorry to say a word: Ağzını bıçak açmamak
- Be sorry to inform that: Üzülerek bildirmek
Sorry Kelimesi ile Eş Anlamlı Kelimeler
- Sad
- Upset
- Down
- Regretful
- Unhappy