smile (fiil)
- Gülümsemek, tebessüm etmek
- I fell in love with her because she took my breath away from me when she smiled.
(Ona aşık oldum çünkü o güldüğünde nefesimi benden aldı.)
- You smile so cute and your smile looks just like your mother, child.
(Çok sevimli gülüyorsun ve gülüşün aynı annene benziyor çocuğum.)
- When i was 6 years old, i had a very cute dog and it was alway smile.
(Ben 6 yaşındayken, çok şirin bir köpeğim vardı ve sürekli gülümsüyordu.)
- Please smile a bit because everybody will think that I made you come here with a gun threat.
(Lütfen biraz gül çünkü herkes seni buraya silah zoruyla getirdiğimi düşünecek.)
- Student: What is the meaning of smile?
(Öğrenci: Smile ne demek?)
Teacher: Smile means is beam .
(Öğretmen: Gülümsemek anlamındadır.)
smile (isim)
- Gülüş, tebessüm, gülücük
- A smile would be very good on your beautiful face right now.
(Şuanda bir tebessüm o güzel yüzüne çok yakışırdı.)
- What is the reason of that smile? Did i say anything stupid?
(O gülücüğün sebebi neydi? Aptalca bir şey mi söyledim?)
Smile Ne Demek? Smile Kelimesi ile Eş Anlamlı Kelimeler
- Beam
- Grin
- Simper
- Smirk
- Crow
- Whoop
- Belly laugh
- Boff
Smile Ne Demek? Smile Kelimesi ile Zıt Anlamlı Kelimeler
- Frown
- Glower
- Scowl
- Sadness
- Face
- Pout
- Sulk