respect (isim)
- Saygı, hürmet, itibar
- I respect the elderly people.
(Yaşlı insanlara saygı duyarım.)
- Marrie certainly deserves our respect.
(Marrie kesinlikle saygımızı hak ediyor.)
- In these days, nobody respects each other.
(Bu günlerde kimse birbirine saygılı değil.)
- İlgi, alaka, hatır
- With respect to these papers, I think the best thing is to hide them.
(Bu kağıtlarla ilgili olarak, sanırım en iyi şey onları saklamaktır.)
- With respect to school works, Mrs. Marry knows more than anyone else in the school.
(Okul işleriyle ilgili olarak, Bayan Marry okuldaki herkesi başka birinden daha iyi bilir.)
respect (fiil)
- Saygı göstermek, ilgili bulunmak
- He has got to respect them.
(Onlara saygı göstermek zorunda.)
- She respects her teachers a lot.
(O öğretmenlerine çok saygı duyuyor.)
- I have to respect my pet.
(Evcil hayvanıma saygı göstermek zorundayım.)
Respect Kelimesi ile Eş Anlamlı Kelimeler
- Reference
- Regard
- Connection
- Relation