pride (isim – fiil)
- Gurur, haysiyet, övünç, şeref (isim)
- I may have no wealth but I still have my pride.
(Servetim olmayabilir hala gururum var.)
- My son is the pride of the family.
(Oğlum, ailemizin gururudur.)
- His mother has too much pride.
(Onun annesi çok gururludur.)
- Gurur duymak, iftihar etmek, övünç duymak
- I take pride in my niece.
(Yiğenimle gurur duyuyorum.)
- Josh’s parents are hurting his pride with their accusations in these days.
(Josh’ın ailesi son günlerde ithamlarıyla onun gururuyla oynuyorlar.)
- When his teacher takes pride in with his success, he is getting so excited.
(Öğretmeni onun başarısıyla gurur duyduğunda o çok heyecanlanıyor.)
Video: Pride Ne Demek?
Pride Kelimesinin Diğer Sözcüklerle Kullanılmasıyla Ortaya Çıkan Yapılar
- Be eaten up with pride: Kendini dev aynasında görmek
- Swell with pride: Gururdan koltuklarını kabartmak
- Flatter somebody’s pride: Birinin gururunu okşamak
- Matter for pride: Gurur meselesi
Pride Kelimesi ile Eş Anlamlı Kelimeler
- Self-respect
- Self-confidence
- Vanity
- Proud