partner (isim)
- Eş, ortak, arkadaş, şerik, paydaş, işbirlikçi
- Alan’s partner will not be with us tonight as she is very sick.
(Alan’ın eşi, çok hasta olduğu için bu gece bizimle olamayacak.)
- Being your partner, you know that I have the authority to manage this company as much as you do, right?
(Ortağın olarak, bu firmada seninle aynı oranda yönetim yetkisine sahip olduğumu biliyorsun değil mi?)
- The partners meeting to be held this week will determine the future of our firm.
(Bu hafta yapılacak olan ortaklar toplantısı şirketimizin geleceğini belirleyecek.)
Partner Kelimesinin Diğer Sözcüklerle Kullanılmasıyla Ortaya Çıkan Yapılar
- Make somebody a partner: Ortak etmek
- Become a partner: Ortak olmak
- Co-partner: Ortak
- Partner off with: Eşlemek
- Partner in crime: Suç ortaklığı
- Senior partner: Büyük ortak
- Partner in inheritance: Ortak varis
Partner Kelimesi ile Eş Anlamlı Kelimeler
- Better half
- Consort
- Mate
- Significant other
- Spouse
- Soul mate