partisan (isim)

  1. Tarafgir, taraftar, yandaş
  • The partisan media behave like there are no problems in the country and even the only problem in country is the opposition.

(Yandaş medya ülkede hiçbir problem yokmuş ve hatta ülkedeki tek sorun muhalefetmiş gibi davranıyor.)

  • We couldn’t win the elections because of our party’s partisans.

(Partimizin tarafgirleri yüzünden seçimi kazanamadık.)

  • Almost all newspapers has become partisan of the nationalist party.

(Hemen hemen tüm gazeteler milliyetçi partinin partizanı oldular.)

  1. Gerilla, partizan
  • French partisans organised an underground resistance during four years of Nazi occupation.

(Fransız gerillaları dört yıllık Nazi işgali döneminde bir yeraltı direnişi organize ettiler.)

  • In the first days of Turkish Independance War, Turkish partisans were the only defence force against the Greek invasion.

(Kurtuluş Savaşı’nın ilk günlerinde, Türk gerillalar Yunan istilasına karşı yegâne savunma gücünü oluşturmaktaydı.)

Partisan Kelimesi ile Eş Anlamlı Kelimeler

  • Crusader
  • Fanatic
  • Ideologue
  • Militant
  • Red hot
  • True believer
  • Zealot
Akıcı İngilizce Konuşmaya Hazır Mısın? 3 Ayda İngilizce Öğren!
57 SAATTE AKICI İNGİLİZCE