paradise (isim)
- Cennet
- I knew that it wouldn’t end well when I realized I was in love with him, then I wept like the angels in paradise.
(Ona aşık olduğumu anladığımda bunun iyi bitmeyeceğini biliyordum, sonra cennetteki melekler gibi ağladım.)
- When I was a kid, I thought this garden was paradise.
(Küçükken bu bahçenin cennet olduğunu düşünürdüm.)
- Mountains and forests, according to Josephine, were paradise. He felt very happy in nature.
(Dağlar ve ormanlar, Josephine’a göre cennetti. Doğada çok mutlu hissediyordu.)
- The old man has tried to find the hidden paradise all his life.
(Yaşlı adam hayatı boyunca saklı cenneti bulmaya çalışmıştır.)
- We named our band Elysium, synonymous with Paradise.
(Grubumuza cennetle eşanlamlı Elysium adını verdik.)
- Student: What is the meaning of paradise?
(Öğrenci: Paradise ne demek?)
Teacher: Paradise means heaven.
(Öğretmen: Paradise cennet demektir.)
Paradise Kelimesinin Diğer Sözcüklerle Kullanılmasıyla Ortaya Çıkan Yapılar
- Be expelled from the paradise: Cennetten kovulmak
- Bird of paradise: Cennetkuşu
- Paradise lost: Yitik cennet
- Fool’s paradise: Hayaller üzerine kurulmuş mutluluk
- Holiday paradise: Tatil cenneti
- Hidden paradise: Saklı cennet
Paradise Ne Demek? Paradise Kelimesi ile Eş Anlamlı Kelimeler
- Heaven
- Elysium
- The promised land
- Nirvana
Paradise Ne Demek? Paradise Kelimesi ile Zıt Anlamlı Kelimeler
- Hell
- Misery
- Purgatory
- Hades
- Limbo