dry (sıfat) Kuru, susuz I will give my suit to a dry cleaner, I haven’t cleaned that for 2 years. (Takım elbisemi kuru temizlemeye vermem lazım, onu 2 senedir temizlemedim.) Keep your hands dry and don’t let them slide. (Ellerinizi kuru tutun ve onların elinizden kaymasına izin vermeyin.) Kurak, çorak Who can say that these dry lands were a slice of heaven in the past. (Bu kurak bölgenin bir zamanlar cennetten bir köşe olduğunu kim…

Conjunctions yani Türkçe anlamıyla bağlaçlar, her dilde bulunan ve sözcükler, cümleler ve kalıplar arasında bağlantı kurarken kullanılan yapılardır. Türkçe’de kullanılırken geniş bir literatür sunan bağlaçlar, İngilizce kullanımında da size büyük bir çeşitlilik sunarken aynı zamanda İngilizce sınavlarında da oldukça etkili bir şekilde yardımcı olmakta ve alınacak puanı arttırabilmektedir. Zira bağlaç kullanımı, akademik dil öğrenimi ve gelişimi açısından oldukça elzemdir. Önemli İngilizce yeterlilik sınavları olan IELTS ve TOEFL gibi sınavlarda da gereken yerlerde doğru bağlaç kullanılması,…

go (fiil) Gitmek, haraket etmek, seyahat etmek Be careful and don’t go fast. (Dikkatli ol ve hızlı gitme.) I offered to go with Stacy to the cinema. (Stacy’le sinemaya gitmeyi teklif ettim.) We go to Paris every year. (Her sene Paris’e seyahat ederiz.) Ölmek Everybody wants to go peacefully in their sleep. (Herkes uykusunda huzurla ölmek ister.) Uzanmak (bir yerden bir yere) This road goes to Ankara. (Bu yol Ankara’ya uzanıyor.) Olmak I am afraid…

İngilizce Öğrenme Rehberiniz:
Güncel Yazılar, İpuçları ve Kaynaklar

Hemen E-posta Adresini Gir, 3 Ücretsiz Deneme İngilizce Dersini Hemen Al!
3 Ücretsiz İngilizce Deneme Dersi Hediye!