trip (isim/fiil) Seyahat, gezi, yolculuk, hafif adımlarla dans etmek, çelmek I hope you enjoy your trip comfortably, our only desire is to serve you well.(Umarım seyahatinizi rahat geçirirsiniz, tek arzumuz size iyi bir şekilde hizmet etmektir.) Classmates tripped John and they knocked her down.(Sınıf arkadaşları John’a çelme taktı ve onu yere serdiler.) On our last trip, we traveled across the continent with my wife.(Son seyahatimizde eşimle birlikte tüm kıtayı dolaştık.) Have a good trip, take…

Reported speech, yada Türkçe adıyla dolaylı anlatım, bir kişinin söylediği bir sözün bir başka kişiye dolaylı bir şekilde aktarılması şeklinde karşımıza çıkan bir konudur. Bunun yanında, x kişisinin söylediği bir sözü y kişisine anlatmanın diğer yolu da doğrudan anlatımdır. Doğrudan ve dolaylı anlatımı (Direct Speech-Reported Speech) daha iyi idrak etmeniz için bunu birer örnekle izah edebiliriz. Örneğin, “Tom bana dün pizza yediğini söyledi.” veya “Tom “dün pizza yedim” dedi.” işte gördüğünüz gibi, tıpkı Türkçede olduğu…

book (fiil) Ayırtmak, rezervasyon yaptırmak I booked a dinner for both of us at the best restaurant in the city. (Şehrin en iyi restoranında ikimiz için bir akşam yemeği rezervasyonu yaptırdım.) I booked that shoe I wanted 3 months ago. (İstediğim o ayakkabıyı 3 ay önce ayırttım.) book (isim) Kitap, defter Clair is excitedly reading her new book in her room, I think it’s a page-turner. (Clair odasında heyecanla yeni kitabını okuyor, sanırım kitap çok…

İngilizce Öğrenme Rehberiniz:
Güncel Yazılar, İpuçları ve Kaynaklar

SON GÜN! İngilizce Eğitimde NET %50 İNDİRİM!
SON GÜN! İngilizce Eğitimde NET %50 İNDİRİM!