will (isim/fiil/zarf) Vasiyet, irade, dilemek, emretmek, kastetmek, amaç, husumet This summer we will go on vacation to Cabau for 3 weeks.(Bu yaz 3 haftalığına Cabau’ya tatile gideceğiz.) If something like this happens again, this time I will be there for you.(Yine böyle bir şey olursa, bu sefer senin yanında olacağım.) This is our father’s will, I recommend that we fulfill his last desires.(Bu babamızın vasiyeti, onun son arzularını yerine getirmemizi tavsiye ederim.) You have always…

men (isim) Erkekler, adamlar Three men talking to each other at the bar but I can’t hear them.(Barda üç adam birbirleriyle konuşuyor ama onları duyamıyorum.) It is cliché to think that all men love football.(Tüm erkeklerin futbolu sevdiğini düşünmek klişe.) They should explain why men are more likely to become aggressive when drunk.(Erkeklerin sarhoş olduklarında neden daha agresif olduğunu açıklamalılar.) Nancy thinks all men love her. I think she is right because she is so…

İngilizcedeki ‘’If Clause ’’ kalıbı, Türkçedeki şart cümlelerine karşılık gelmektedir. ‘’If’’ kelimesi tek başına ‘’eğer’’ anlamına geliyorken bir cümlenin başına geldiğinde ‘’eğer … yaparsan … olur’’ anlamı taşır. Dört farklı yapısı bulunmaktadır. Bu yapılar Type 0, Type 1, Type 2, Type 3 şeklindedir. Bu yapılar dışında özel durumlarda kullanılan 3 farklı durumu daha vardır. If Clause Yapıları Nelerdir ve Nerelerde, Nasıl Kullanılır? Type Zero (0) Genel geçer doğrularda, doğa olaylarından, bilimsel gerçeklerden söz edilirken,…

İngilizce Öğrenme Rehberiniz:
Güncel Yazılar, İpuçları ve Kaynaklar

Hemen E-posta Adresini Gir, 3 Ücretsiz Deneme İngilizce Dersini Hemen Al!
3 Ücretsiz İngilizce Deneme Dersi Hediye!