true (sıfat/fiil/isim) Hakiki, gerçek, doğru, doğrultmak, nihai gerçeklik, meşru To tell you the truth, he doesn’t want to be friends with you.(Doğrusunu söylemek gerekirse, seninle arkadaş olmak istemiyor.) In the story of the lying shepherd, even if the Shepherd told the truth for the last time, no one believed that he was telling the truth because of his previous lies.(Yalancı çoban hikâyesinde, çoban son kez doğruyu söylese bile, önceki yalanlarından dolayı doğruyu söylediğine kimse inanmıyordu.)…

me (zamir) Beni, bana ( “I” kişi zamirinin nesne versiyonu) She said very kind words to me. (Bana çok nazik sözler söyledi.) Give it to me. (Onu bana ver.) She said that she wanted to go abroad with me. (O, benimle birlikte yurtdışına çıkmak istediğini söyledi.) Did you know that he just asked me to marry him? (Onun bana yakın zamanda evlenme teklifi ettiğini biliyor muydun?) Ben You can’t go there without me! (Oraya ben…

Bugün, yeni İngilizce kelime öğrenme çalışmalarınızın daha kolay ve eğlenceli hale gelebilmesi için en etkili İngilizce kelime ezberleme teknikleri hangileridir birlikte inceleyeceğiz. İngilizce Kelime Ezberleme ve Öğrenme Teknikleri Yeni bir dilde hakimiyet kazanmak imkansız bir görev gibi görünebilir, özellikle bu dil İngilizce kadar karmaşık olduğunda. Yeni kelimeleri ezberlemek, yeni bir dil öğrenmenin büyük bir parçasıdır ve hal böyleyken başarmak da çok zor gibi görünüyor. Fakat paylaşacağımız İngilizce kelime ezberleme teknikleri ile umarız yeni İngilizce kelime öğrenme süreciniz…

İngilizce Öğrenme Rehberiniz:
Güncel Yazılar, İpuçları ve Kaynaklar

SON GÜN! İngilizce Eğitimde NET %50 İNDİRİM!
SON GÜN! İngilizce Eğitimde NET %50 İNDİRİM!