beach (isim) Sahil, kumsal, plaj, kıyı, kara When we went to the beach we saw that many jellyfish had hit the shore. (Plaja gittiğimizde birçok denizanasının sahile vurmuş olduğunu gördük.) Beach volleyball is my favorite sport and we play beach volleyball every summer. (Plaj voleybolu en sevdiğim spordur ve biz her yaz plaj voleybolu oynarız.) Next time you go to the beach, don’t forget to take your sunscreen with you. (Bir dahaki sefere sahile gittiğinizde,…

İngilizce’de gramer kurallarını ezberlemek ve cümleleri doğru bir şekilde kurmak büyük önem taşımaktadır. Ama cümle ögelerini doğru bir şekilde sıralasanız da dikkat etmeniz gereken şeyler bununla sınırlı kalmaz. Bu noktada irregular verbs konusunu bilmeniz oldukça faydalı olacaktır. Simple Past Tense ve diğer geçmiş zamanla ilgili zamanlarda fiiller normal formunda bulunmazlar. Fiiller geçmiş zamanla ilgili gramer kalıplarında fiilin 2. Halinde veya fiilin 3. Halinde bulunurlar. 2. Hal veya 3. Hal nedir diye kafanız karışmasın, çünkü bugünkü…

invalid (sıfat) Geçersiz, yararsız, hasta, malul, sakat Don’t treat me like an invalid or a child, I am a grown man.(Bana sakat ya da çocuk muamelesi yapma, ben yetişkin bir adamım.) The municipal council election was declared invalid.(Belediye meclisi seçimi geçersiz ilan edildi.) This passport seems invalid, please renew your passport.(Bu pasaport geçersiz görünüyor, lütfen pasaportunuzu yenileyin.) I can’t play football or basketball, my legs are invalid, please help me!(Futbol veya basketbol oynayamam, bacaklarım sakat,…

İngilizce Öğrenme Rehberiniz:
Güncel Yazılar, İpuçları ve Kaynaklar

Kasım Fırsatı Başladı! İngilizce Eğitimde NET %50 İNDİRİM!
Kasım Fırsatı Başladı! İngilizce Eğitimde NET %50 İNDİRİM!