trap (isim/fiil) Kapan, tuzak, set çekmek, aldatmak, pusuya düşürmek, ağız, oyuna getirmek, sifon, darağacı We set up traps in various parts of the house to catch mice.(Fare yakalamak için evin çeşitli yerlerine kapan kurduk.) The reason they went bankrupt was because they were stuck in a huge debt trap.(Onların iflas etmiş olmalarının sebebi büyük bir borç batağına saplanmış olmalarıydı.) That boy was so smart he had a mind sharp as a steel trap.(O çocuk o…

sister (isim) Kız kardeş, bacı, abla My sister has a big farm upstate. (Ablamın taşrada büyük bir çiftliği var.) When I grow up, I want to work in my sister’s company. (Büyüdüğümde ablamın şirketinde çalışmak istiyorum.) Sophie’s sister is agressive but she still admires her. (Sophie’nin ablası çok agresif ama o hala ablasına hayran oluyor.) Hemşire, hastabakıcı, rahibe Tell me sister, will my brother survive? (Söyle bana hemşire, ağabeyim yaşayacak mı?) Florence Nightingale was a…

İngilizce, her ne kadar Türkçeyle kıyaslandığında bir sürü farklı özelliği olsa da her dilin sahip olduğu gibi belli başlı ortak kurallara sahiptir. Bunlardan birisi de İngilizce Zamirler yani “Pronouns” konusudur. Zamirler günlük konuşmada, yazışmalarımızda ve dinlediğimiz bazı şeylerde sıklıkla önümüze çıkmaktadır. Eğer İngilizceye hâkim olmak ve etkin bir şekilde cümle kurabilmek istiyorsanız Pronoun konu anlatımı temalı yazımızı iyi incelemenizi öneririz. Bu yazımızda Pronoun nedir, Pronoun tablosu, İngilizce zamirler listesi, object pronoun ve subject pronoun gibi…

İngilizce Öğrenme Rehberiniz:
Güncel Yazılar, İpuçları ve Kaynaklar

Kasım Fırsatı Başladı! İngilizce Eğitimde NET %50 İNDİRİM!
Kasım Fırsatı Başladı! İngilizce Eğitimde NET %50 İNDİRİM!