love (isim) Sevda, aşk, sevgi Love is not a game, so don’t you ever try to play with somebody’s heart.(Aşk bir oyun değildir bu yüzden asla birinin kalbiyle oynamaya çalışma.) Samuel thinks that friendship is more important than love.(Samuel arkadaşlığın aşktan daha önemli olduğunu düşünür.) Sevgili, yar I like to call my boyfriend ‘’love’’.(Erkek arkadaşıma ‘’sevgilim’’ diye hitap etmeyi severim.) Student: What is the meaning of love?(Öğrenci: Love ne demek?)Teacher: Love means valentine.(Öğretmen: Love sevgili…

mean (fiil) Anlamına gelmek, demek istemek, ifade etmek, kastetmek What does ‘imperialism’ mean? (Emperyalizm ne anlama geliyor?) What is meant by the term ‘mental activity?) (Zihinsel aktivite terimi ile ne kastedilmektedir?) What do you mean? I mean dozens of people borrowed climbing boots. We can do it also. (Ne demek istiyorsun? Demek istediğim şu ki düzinelerce insan tırmanış botu kiraladı. Biz de yapabiliriz.) mean (isim) Kötü davranış, kaba, acımasız / zalim, çok harcamaktan kaçınan kişi,…

sweet (sıfat) Tatlı There is no one who does not love her because she is a sweet person, she loves her very much.(Onu sevmeyen kimse yok çünkü o tatlı bir insan, herkes onu çok seviyor.) Everyone should have a sweet and friendly people in their life because such people make you feel good.(Herkesin hayatında tatlı ve güler yüzlü insanlar olmalı çünkü böyle insanlar kendinizi iyi hissetmenizi sağlıyor.) Student: What is the meaning of sweet?(Öğrenci: Sweet…

İngilizce Öğrenme Rehberiniz:
Güncel Yazılar, İpuçları ve Kaynaklar

SON GÜN! İngilizce Eğitimde NET %50 İNDİRİM!
SON GÜN! İngilizce Eğitimde NET %50 İNDİRİM!