Odd Türkçe ne demek?
odd (sıfat)
- garip, tuhaf, acayip
- It is very odd that you just came and sit my chair without saying anything.
(Gerçekten hiçbir şey söylemeden gelip sandalyeye oturman çok garip)
- Mike was the oddest and funniest person in our whole classroom as I remember.
(Mike hatırladığım kadarıyla sınıfımızdaki en ilginç ve en komik insandı.)
- A passenger’s behaviors are very odd so I was very nervous during the flight.
(Bir yolcunun davranışları oldukça garipti bu sebeple yolculuk boyunca çok gergindim.)
- Student: What does odd means?
(Öğrenci: Odd ne demek?)
Teacher: Odd means bizarre.
(Öğretmen:Odd tuhaf demektir.)
- ara sıra meydana gelen
- In other countries elections are odd event but in my country we make elections in almost every year.
(Diğer ülkelerde seçimler ara sıra meydana gelen olaylardır ancak benim ülkemde neredeyse her yıl seçim olur.)
- tekil olmayan, çift
- I am very angry because almost my every socks are odd.
(Çok kızgınım çünkü neredeyse bütün çoraplarımın teki yok.) - I don’t know why but I don’t like odd numbers.
(Neden bilmiyorum ancak, çift sayıları sevmiyorum.)
Eş Anlamlı Kelimeler
- unmatched
- unpaired
- bizarre
- bizarro
- cranky
- crazy
- curious
- eccentric
- erratic
- far-out
- funky
- funny
- kinky
- kooky
Zıt Anlamlı Kelimeler
- average
- commonplace
- everyday
- garden
- normal
- ordinary
- prosaic
- routine
- run-of-the-mill
- standard
- typical
- unexceptional
- unremarkable
- usual
- workaday