nice (sıfat)

  1. Sevimli, güzel, hoş
  • She looks so nice with her new hairstyle.
    (Yeni saç tarzıyla çok hoş görünüyor.)
  • The movie we watched last night was really nice.
    (Dün gece izlediğimiz film gerçekten güzeldi.)
  1. Nazik, kibar, latif
  • The way he act was very nice to her.
    (Ona davranış şekli gerçekten çok kibardı.)
  • It was very nice of him to drive you home.
    (Onu eve bırakması çok kibardı.)
  • Student: What is the meaning of nice?
    (Öğrenci: Nice ne demek?)
    Teacher: Nice means polite.
    (Öğretmen: Nice kibar demektir.)
  1. Yerli yerinde, tatmin edici, uygun
  • It was nice talking to her.
    (Onunla konuşmak iyiydi.)
  • Your plan was nice and worked well.
    (Planın tatmin ediciydi ve işe yaradı.)
  • She is planning to go for a walk when the weather gets nicer.
    (Hava daha uygun, iyi bir hale geldiğince yürüyüşe gitmeyi planlıyor.)

Nice Sıfatının Diğer Sözcüklerle Kullanımında Yaptığı Fiiller

  • Sound nice: Kulağa iyi geliyor
  • Look nice: İyi görünüyor
  • Be nice to someone: Biriyle iyi geçinmek, birine iyi davranmak

Nice Sıfatının Diğer Sözcüklerle Kullanımında Yaptığı İsimler

  • Nice shoes: İyi ayakkabılar
  • Nice view: Güzel manzara
  • Nice guess: İyi tahmin

Nice Ne Demek? Nice Kelimesi İle Eş Anlamlı Kelimeler

  • Decent
  • Decorous
  • Polite
  • Proper

Nice Ne Demek? Nice Kelimesi İle Zıt Anlamlı Kelimeler

  • Indecent
  • Inappropriate
  • Incorrect
  • Improper
  • Unwelcome
Akıcı İngilizce Konuşmaya Hazır Mısın? 3 Ayda İngilizce Öğren!
57 SAATTE AKICI İNGİLİZCE