nice (sıfat)
- Sevimli, güzel, hoş
- She looks so nice with her new hairstyle.
(Yeni saç tarzıyla çok hoş görünüyor.)
- The movie we watched last night was really nice.
(Dün gece izlediğimiz film gerçekten güzeldi.)
- Nazik, kibar, latif
- The way he act was very nice to her.
(Ona davranış şekli gerçekten çok kibardı.)
- It was very nice of him to drive you home.
(Onu eve bırakması çok kibardı.)
- Student: What is the meaning of nice?
(Öğrenci: Nice ne demek?)
Teacher: Nice means polite.
(Öğretmen: Nice kibar demektir.)
- Yerli yerinde, tatmin edici, uygun
- It was nice talking to her.
(Onunla konuşmak iyiydi.)
- Your plan was nice and worked well.
(Planın tatmin ediciydi ve işe yaradı.)
- She is planning to go for a walk when the weather gets nicer.
(Hava daha uygun, iyi bir hale geldiğince yürüyüşe gitmeyi planlıyor.)
Nice Sıfatının Diğer Sözcüklerle Kullanımında Yaptığı Fiiller
- Sound nice: Kulağa iyi geliyor
- Look nice: İyi görünüyor
- Be nice to someone: Biriyle iyi geçinmek, birine iyi davranmak
Nice Sıfatının Diğer Sözcüklerle Kullanımında Yaptığı İsimler
- Nice shoes: İyi ayakkabılar
- Nice view: Güzel manzara
- Nice guess: İyi tahmin
Nice Ne Demek? Nice Kelimesi İle Eş Anlamlı Kelimeler
- Decent
- Decorous
- Polite
- Proper
Nice Ne Demek? Nice Kelimesi İle Zıt Anlamlı Kelimeler
- Indecent
- Inappropriate
- Incorrect
- Improper
- Unwelcome