me (zamir)
- Beni, bana ( “I” kişi zamirinin nesne versiyonu)
- She said very kind words to me.
(Bana çok nazik sözler söyledi.)
- Give it to me.
(Onu bana ver.)
- She said that she wanted to go abroad with me.
(O, benimle birlikte yurtdışına çıkmak istediğini söyledi.)
- Did you know that he just asked me to marry him?
(Onun bana yakın zamanda evlenme teklifi ettiğini biliyor muydun?)
- Ben
- You can’t go there without me!
(Oraya ben olmadan gidemezsiniz!)
- That’s me sitting at the back of the bus.
(Otobüsün arkasında oturan kişi benim.)
- These two young men in the photograph are me and your uncle.
(Fotoğraftaki bu iki genç adam ben ve amcan.)
- The goalkeeper of this team was me before getting retired.
(Emekli olmadan önce bu takımın kalecisi bendim.)
me (kısaltma)
- Managing editor (sorumlu yazı işleri müdürü)
- Mechanical engineer (makine mühendisi)
- Medical examiner (tıbbi muayeneci)