junior (isim)
- Küçük, iki şeyden küçüğü, çocuk, kıdemsiz
- I have 2 sons. The junior one is 12 and the older one is 18 years old.
(Benim 2 oğlum var. Küçük olan 12, büyük olan ise 18 yaşında.)
- John is one of the junior partners in our law firm.
(John, hukuk şirketimizin kıdemsiz ortaklarından biridir.)
- When Sarah was in high school, she was playing basketball in the junior league.
(Sarah lisedeyken küçükler liginde basketbol oynuyordu.)
Junior Kelimesinin Diğer Sözcüklerle Kullanılmasıyla Ortaya Çıkan Yapılar
- Junior college: Üniversitenin birinci ve ikinci sınıf öğretim programını uygulayan iki senelik okul, önlisans
- Junior high school: Ortaokul
- Junior branch: Gençlik örgütü
- Junior worker: Kıdemsiz işçi
- Junior mortgage: İkinci derecede ipotek
- Junior counsel: Genç avukat
- Junior minister: Devlet bakanı
Junior Kelimesi ile Eş Anlamlı Kelimeler
- Younger
- Suborninate
- Secondary
- Low-ranking
- Lesser
- Minör
- Under
- Beneath