High Türkçe ne demek?
High (sıfat, fiil, isim)
- Yüksek, zirve, ulu, muhteşem, üst, direnmek, kabarmak, dolgun(ücret), asil
- If you want to reach a high position in the company, you have to work hard and win the boss‘s favor.
(Şirkette yüksek bir pozisyona ulaşmak istiyorsanız, çok çalışmanız ve patronun gözüne girmeniz gerekiyor.)
- The mountain we climbed was so high that after a while we could see the clouds from above.
(Tırmandığımız dağ o kadar yüksekti ki bir süre sonra bulutları yukarıdan görebiliyorduk.)
- Student: What does high means?
(Öğrenci: High ne demek?)
- Teacher: High means big.
(Öğretmen: High büyük demektir.)
High Kelimesinin Diğer Sözcüklerle Oluşturduğu Yapılar
• high pressure: yüksek basınç
• high price: yüksek fiyat
• set a high value on: çok kıymet vermek
• gamble for high stakes: büyük para için kumar oynamak
• fly high: gözü yükseklerde olmak
• high up: yüksek bir konuma sahip olmak
• be in high spirits: neşesi yerinde olmak
• climb high: yükseğe çıkmak
• fall from high: yüksekten düşmek
• ride a high horse: büyüklük taslamak
Eş Anlamlı Kelimeler
- big
- great
- huge
- immense
- large
- lofty
- long
- soaring
- steep
- tremendous
- aerial
Zıt Anlamlı Kelimeler
- humble
- insignificant
- little
- miniature
- minute
- short
- small
- teeny
- tiny
- unimportant