enjoy (fiil)
- Zevk almak, keyif almak
- My nephew is enjoying the new zoo in our town.
(Yeğenim şehrimizdeki yeni hayvanat bahçesinden keyif alıyor.)
- It was quite hard to enjoy in such an annoying situation.
(Öyle sinir bozucu bir durumda keyif almak oldukça zordu.)
- Do you guys enjoying our meeting party?
(Tanışma partimizden keyif alıyor musunuz?)
- Tadını çıkarmak, keyfini çıkarmak
- She enjoyed the attention she got for her success in the song contest.
(O, şarkı yarışmasındaki başarısından dolayı gördüğü ilginin tadını çıkardı.)
- Please leave me alone for a couple hours because I want to enjoy the World Cup final match.
(Lütfen beni birkaç saat yalnız bırak çünkü Dünya Kupası finalinin keyfini çıkartmak istiyorum.)
- After six hours of hard working, she enjoyed her coffee and her book.
(Altı saatlik sıkı çalışmadan sonra, kahvesinin ve kitabının tadını çıkardı.)
Enjoy Kelimesi ile Eş Anlamlı Kelimeler
- Adore
- Delight
- Dig
- Fancy
- Get off
- Groove
- Like
- Love
- Rejoice
- Relish
- Revel
- Savor